6.6.16

kavun - peynir

'ne dememi istiyorsun' dedi adam.
'.' sustu kadın.
dünyanın bütün dillerinde nefret etmek istiyordu aslında. 



hilmi bey çok büyüdü. gidip gelmelerim ardından daha iyi anlıyorum. 30 dan bir adım önce, kendimi pazar günleri izinli yaptım. . çocukluğuma biraz daha yaklaşabilmek için birazda. 

taze çay demledim. 

 uzun zamandır ilk defa bu kadar yalnız zaman geçirdim evde. özlemişim. eve dokunmak.evi izlemek. devinmek. hatırlamak. görmek. saklanmak.

ve balkonsuzluğum.

belki bu kış.


bütün bu hayat tantanası içinde rakı, bir devam edebilme biçimi. ve bazı şarkılar. ve bazı cümleler.

teşekkür ederim, manolya ağaçlarını sevme nedenim, ilk Nâzım kitabımın sahibi.

sahip. çok değişik. kitaba sahip olunur mu? ya da hayatta herhangi bir şeye sahip olunabilir mi?insanın yitiremeyeceği ne var ki! 

hava şahane. yol izliyorum. 

bir yudum çay. sonra iç bakla pişireceğim enginarlar için. soğan kavurmanın acı ile baş etme yöntemi olması muhtemel.

bazı filmler, bazı adamlar. mandalinalar.

kelimeler yanyana gelince aile kurmuş mu olurlar acaba. öyleyse hiç cümle kurmak istemezdim. sadece kelimeler,  hatta sesler. çünk'ü' aynı mantıkla en kalıplaşmış dar aile biçimi, kelimelerin ta kendisi olurdu. vehayatta yine 
insanoğlunun düzen merakı! en iyisi ses. susma anının sesi. en küçük tepkiler, düşünülmemiş. 

'Kelimeler, albayım,  bazı anlamlara gelmiyor.' *





burası sana;

-gelme.-  



ağaç altlarında geçse bu sarı yaz. çocuğum, haziran.









*Oğuz Atay, Tehlikeli Oyunlar