24.7.17

'ölmek, uyumak sadece!'*

rüyalar her şeyi büküyor. çok yoruyor. zaman, akan bir şey mi yoksa fazla mı içtik? duruyor bazan. ritim. her şeyin içinde. en sonsuz biçimde. izlediklerim, görmediğimi sandıklarım, aslında gözüme ilişenler. kalabalık. çok ayak. içimizi sığdırdığımız bu bedene nasıl alıştık? neden bir gece yarısı her şey çok fazla gelmiyor? alışmak lanetiyle doğuyoruz belki. temmuz dediğimiz bir yerdeyim. bu yıl 30. kez eylülden geçecek varlığım, eğer varırsa. anlayamadığım, katılaşmış şeyler ilgimi olanca üzerine çekiyor. ' o soruyu çözmeden masadan kalkmak yok' cümlesini hatırlıyorum. hayatmın referanslarından bir ses. insanruhubilimcilerince. kelimeler ne yoksun. artık pazartesi. haftayı düşünüyorum. devam edebilme gücümüzü. biz kimiz. ben b i z' e inanmıyorum. kediler uykularda. salon dağınık. okunmamış onlarca kitap. aklımda yeteneğiyle beni dağıtan bir adam sureti. hep aynı yerlerden kanıyor dizlerim. koşullarımın yetersizliğini değil, hayvansılığımı çağırıyorum. insani duyudan daha başka bir niyetle. içgüdü. ihtiyacım olan. bilmeden. rutinin dışına taşıran, aniden gelen, ol-an. mavide bulduğum, tuzda. aramadan, arzulamadan, sadece ol-an. kendiliğinden.

rüyaya yatıyorum, hayrolsun.

     



















*William Shakespeare